Aile & Kişiler Hukuku

Aile, toplumun en küçük kurumunu oluşturmaktadır. Aile hukuku da bu kurumun; kuruluşunu, işleyişini ve sona erişini düzenlemektedir. Aile içerisinde ortaya çıkabilecek negatif durumlar, istenmeyen bir sonuç olan aile birliğinin dağılmasını yani boşanmayı gündeme getirebilir. Boşanma; kanun uyarınca geçerli olarak kurulan bir evliliğin, eşlerden birisinin talep etmesi üzerine ve yine kanunda belirtilen şartlar doğrultusunda mahkeme kararı ile sona ermesidir. Boşanma davası açma, hukuksal olduğu kadar psikolojik olarakta  önem taşıyan bir süreçtir. Bu sebeple, boşanma davası açma ve devamında yürütme kısmı çok titizlikle, üzerinde durulması gereken bir durumdur. Bunun en bariz nedeni ise boşanmanın sadece iki kişi arasındaki bir hukuki ilişkiyi temsil etmesine rağmen etkilerinin birçok kişiye kadar ulaşmasıdır. Boşanma davası süresi, her davada farklı şekillenebilmektedir. En kısa şekilde sonuçlandığı boşanma davası türü de anlaşmalı boşanmadır. Bu boşanma davası türü harici diğer boşanma davası türleri çekişmeli boşanma olarak tabir edilmektedir. Bu türde, boşanma kararı alan iki taraf boşanmanın konusunu oluşturan; velayet, malların paylaştırılması vd. gibi konularda bir mütabakata varamadıkları için mahkeme tarafından gerçekleştirilen araştırma genişleyecek ve paralelinde dava süresi de uzayacaktır. Boşanma davaları, aile mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Ancak her durum ve bölgede aile mahkemesi bulmak mümkün olmayabilir. Böyle durumlarda aile mahkemesinin yerini, asliye hukuk mahkemeleri almaktadır. Aile hukuku kapsamına giren diğer hukuki uyuşmazlıklar da şu şekildedir; Mal varlığı sözleşmelerinde uyuşmazlıklar, Maddi ve manevi tazminat, Nafaka, Velayet, Evlatlıktan doğan uyuşmazlıklar.