Gaiplik Kararı ve Ölüm Karinesi

Gaiplik Kararı ve Ölüm Karinesi

Gaiplik kararı ve ölüm karinesi hukukumuzda adi karineler olarak adlandırılmaktadırlar. Adi karineler çürütülmesi mümkün olan karinelerdendir. Gaiplik kararı ve ölüm karinesi, sağ mı ölü mü olduğu saptanamayanların ölü kabul edildiği adi karinelerdendir. TMK Madde 28’e göre kişilik doğumlar başlar, kişinin ölümüyle birlikte hukuki kişilik de kendiliğinden sona erer. Kişiliğin ölüm ile son bulması hukuken birçok sonucu da beraberinde getirmektedir. Söz konusu karinenin kabulü Miras Hukuku, Aile Hukuku gibi hukuk dallarına ilişkin hukuki sonuç doğuracaktır ve bunun neticesinde de ölü sayılanın ailesi veya mirasçılarının menfaatleri korunmuş olacaktır.

Ölüm Karinesi Nedir?

Ölüm Karinesi TMK Madde 31’de düzenlenmiştir. Bu kanun hükmüne göre, kişi ölümüne kesin gözle bakılmasını gerektirecek durum içerisinde kaybolursa ve bu kişinin cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılacaktır. TMK Madde 31’e göre kaybolan ve sağlıklı olduğuna yönelik kanıt veya cesedi bulunmayan kişi ölüm karinesi itibariyle gerçekten ölü sayılmaktadır.

Ölüm Karinesinin Unsurları

TMK Madde 31’e göre kişi hakkında ölüm karinesi kararı verilebilmesi için bir takım unsurların bir arada bulunması gerekmektedir. Bu unsurlar iki tane olup şunlardır:

  • Kişinin Ölümüne Kesin Gözle Bakılmasını Gerektirecek Durumda Kaybolması
  • Cesedin Bulunamamış Olması

Hakkında Ölüm Karinesi kararı verilebilecek olan kişinin içinde bulunduğu durumunun, ölümüne kesin gözle bakılacak seviyede olması gerekmektedir. Bu durum öyle olmalıdır ki kişinin içinde bulunduğu durumdan sağ kurtulabilme ihtimali imkansız sayılmalıdır. Bu duruma, balıkçının teknesinin açık denizde şiddetli fırtınaya uğrayarak batması ve balıkçının yüzerek kıyıya ulaşmasının imkansız olması hali örnek verilebilir. Başka bir örnek verecek olursak, dağa düşen ve yanarak yok olan helikopterin yolcuları için de, ölümüne kesin gözle bakılmasını gerektirecek durumda kaybolmuş olduklarının kabul edilmesi gerekir. 

Yukarıda örneklerden yola çıkacak olursak, ölümüne kesin gözle bakılacak kazaya maruz kalanların kaybolması tek başına Ölüm Karinesi için de yeterli sayılamamaktadır. Bu kişilerin cesetleri bulunmuşsa, Ölüm Karinesi kurumu gündeme gelmez. Bu karinenin kabulü için ayrıca kazadan sonra ceset bulunamamış olması da şarttır.

Ölüm Karinesi Başvurusu

Yukarıda bahsedilen unsurların gerçekleşmesi halinde, kaybolan ve cesedi bulunamayan kişi kanunen ölü sayılacak ve bunun neticesinde ölüm karinesi gerçekleşecektir. Ölüm Karinesinin oluşabilmesi için mahkeme kararı aranmamaktadır. TMK Madde 44’de cesedi bulunamayan kişiye yönelik Ölüm Karinesi elde edebilmek için ölüm kaydı düşülmesi yeterli görülmüştür. Ölüm kaydının ise ölmüş sayılacak kişinin nüfus kütüğüne bağlı en büyük mülki amirinin emriyle gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Ölüm kaydı düşmeye yetkili en büyük mülki amir illerde Vali ilçelerde Kaymakam’dır. Mülki amir ölüm kaydı talebine yönelik kabul veya ret kararı verebilir. Bu durumda Ölüm Karinesi elde etmekte faydası bulunan kişiler, dava yoluyla kişinin sağ veya ölü olduğuna yönelik mahkeme tespit talebinde bulunabilirler.

Ölüm Karinesinin Hukuki Sonuçları

Ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durum veya kaza içerisinde kaybolan ve cesedine ulaşılamayan kişi hukuken ölmüş sayılır. Ölüm karinesi yukarıda bahsettiğimiz gibi menfaati olan kişiler lehine, Miras Hukuku ve Aile Hukuku’na yönelik bir takım yansımalar içermektedir. Aile Hukuku açısında bakacak olursak eşlerden birisinin ölümü evliliği sona erdirecektir. Hakkında Ölüm Karinesi bulunan kişi ölü sayılacağı için söz konusu evliliği varsa, bu kararla birlikte kendiliğinden sona erecektir. Miras Hukuku bakımından ise, kişi hakkında verilen Ölüm Karinesi, ölü sayılan kişinin mirasının hiçbir engel olmadan mirasçılarına geçmesinin sağlayacaktır.

Gaiplik Kararı Nedir?

Gaiplik kararı ve ölüm karinesi birer adi karinedirler. Gaiplikte kişinin ölümüne kesin gözle bakılmak yerine o kişinin sağ veya ölü olduğu kesin olarak bilinememektedir. Hakkında bu karar verilen kişinin ölümü muhtemel görülmektedir. Gaiplik birçok hukuk dalı bakımından Ölüm Karinesinde olduğu gibi, menfaat sahiplerine büyük kolaylıklar sağlamakta ve onların haklarına bir takım koruma getirmektedir. Bir kişi hakkında Gaiplik Kararı elde eden kişi, artık bu iddiasını yönelik ispat yükünden kurtulmuş olacaktır. Bu kararı elde etmek isteyenlerin ise mahkemeye başvurmaları gerektiği TMK Madde 32’de hükme bağlanmıştır.

Gaiplik Kararının Verileceği Durumlar

TMK Madde 32 ve devamı maddelerde Gaiplik Kararı hükümlerine yer verilmiş olup bu kararın verilebileceği durumlar iki tanedir:

  • Kendisinden Uzun Zamandan Beri Haber Alınamama Hali
  • Ölüm Tehlikesi İçinde Kaybolma Hali

Kişi hakkında Gaiplik Kararı verilebilmesi için iki durumdan birisinin gerçekleşmiş olması şarttır. Bu iki durumdan birisi tek başına Gaiplik için yeterli değildir, ayrıca kişinin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın mevcut olması da gerekmektedir.

Kendisinden Uzun Zamandan Beri Haber Alınamama Hali:

Bu durumun gerçekleşebilmesi için, kişinin belirli bir mesken konutunun bulunması gerekmektedir. Ayrıca kişinin bu yerleşim yerinden kimseye haber vermeden ayrılıp gitmiş olması ve bunun neticesinde de kendisinin ölü veya sağ olduğuna dair herhangi bir bilginin bulunmaması gerekir. Gaipliğin bu hal içerisinde kabul edilebilmesi için, haber alınamama durumunun uzun süredir devam ediyor olması yani kısa bir süreye dayanmıyor olması gerekmektedir. Bu duruma, ekmek almak için evinden çıkmış ve üzerinden uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen kendisine dair hiçbir bilgi edilememiş kişi örnek verilebilir.

Ölüm Tehlikesi İçinde Kaybolma Hali:

Bu durumun gerçekleşebilmesi için, kişinin ölüm tehlikesi atfedilebilecek bir kaza sonucunda kaybolması gerekmektedir. Ölüm tehlikesi, kişinin geçirdiği kaza veya olay nedeniyle genel olarak herkes tarafında kabul edilen bir tehlike olmalıdır. Kişinin maruz kaldığı kaza öyle olmalıdır ki bu kazadan sağ kurtulma olasılığı oldukça az kabul edilsin.

Gaiplik Kararının Unsurları

Gaiplik kararının verilebilmesi için bazı şartların öngörülmüştür. Bu şartlar ise şu şekildedir:

  • Kişi Hakkında Edinilen Son Bilgiden İtibaren Uzunca Bir Süre Geçmiş Olması
  • Bu kararı isteyenin Menfaatinin Bulunması
  • Mahkeme Kararı
  • İlan

Kişi Hakkında Edinilen Son Bilgiden İtibaren Uzunca Bir Süre Geçmiş Olması:

Kişinin sağ veya ölü mü olduğunun uzun zamandan beri bilinemiyor olması Gaiplik Kararı için şarttır. Yukarıda bahsedilen Gaipliğin oluşabileceği her iki halde de,  kişi hakkında haber alamama durumunun uzunca bir süreye yayılmış olması gerekir. Bu süre her iki hal için farklı düzenlenmiştir. Gaiplik kararı alabilmek:

  • Son Haber Tarihi Üzerinden 5 yıl geçmesi
  • Ölüm Tehlikesi Üzerinden 1 yıl geçmesi

Gerekmektedir. Bu süreler TMK Madde 33’de açıkça hükmedilmiştir.

Bu kararı isteyenin Menfaatinin Bulunması:

TMK Madde 32/1’de Gaiplik Kararına resen hükmedilemeyeceği, bu kararın verilebilmesi için hakları bu ölüme bağlı olanların mahkemeye başvurmaları gerektiği belirtilmiştir. Kanunda hakları ölüme bağlı olan kişiler, hakkında Gaiplik Karinesi verilmesinde menfaati bulunan kişilerdir. Gaiplik Kararı verecek olan hakimin, kişinin ölüme bağlı haklarının bulunup bulunmadığını TMK’nun 32.-586. Ve 588. Maddelerine göre inceleyip ona göre karar vermesi gerekmektedir.

Mahkeme Kararı:

Yukarıda belirtildiği gibi mahkeme bu kararı resen vermez, menfaati olanların bu taleplerini mahkemeye dava açmak suretiyle iletmeleri gerekmektedir. Gaiplik kararının hangi mahkemeden alınabileceği ise, TMK Madde 32/II’de düzenlenmiştir. Bu kanun maddesine göre, yetkili mahkeme hakkında gaiplik kararı verilecek olan kişinin Türkiye’de son yerleşim yeri mahkemesidir. Bu kişinin Turkiye’de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesi, yetkili mahkemedir. Görevli Mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.

İlan:

İlan taşıdığı anlam itibariyle, kendisinden uzun süre haber alınmayan kişi hakkında bir bilgisi olan varsa bu bilgisini mahkemeye aktarmasını sağlar. Ya da bu ilan ile birlikte, hakkında gaiplik kararı verilecek kişinin ilan üzerine mahkemeye hayatta olduğunu bildirme fırsatını tanınmış olur (TMK Madde 34). Gaiplik kararına yönelik diğer unsurların varlığı ilan yapmak için yeterlidir. TMK Madde 33’de mahkeme tarafından gerçekleştirilecek ilanın en az iki defa yapılması öngörülmüştür. Bu iki ilan arasında geçecek süre ise, en az 6 ay kabul edilmiştir.

Gaiplik Kararının Hukuki Sonuçları

Mahkeme tarafından verilen gaiplik kararı neticesinde gaip kabul edilen kişi, ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı tarihten itibaren ölü sayılır. TMK Madde 35/II ile gaip sayılan kişi gaipliğin geçtiği günlerde de ölü sayılmaktadır.

Sık Sorulan Sorular

Gaiplik kararı ve ölüm karinesi ayrımını tam anlamıyla anlamak adına aşağıda ziyaretçilerimizden gelen soruları derledik ve cevaplandırdık.

Ölüm kaydını kim düşer?

Ölüm kaydı düşmeye yetkili makam o yer en büyük mülki amirdir. En büyük mülki amirin illerde Vali, ilçelerde Kaymakam olacağı belirtilmiştir.

Ölüm karinesi nedir?

Ölümüne kesin gözle bakılmasını gerektirecek durum içerisinde kaybolan ve cesedi bulunamayan kişi hakkında verilen ölü sayma kararı ölüm karinesidir.

Gaiplik ilanı kaç kez yapılır?

Medeni Kanunun 33.maddesinde ilanın en az iki defa yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Gaiplik kararıyla kişilik sona erer mi?

Gaipliğe yönelik tüm unsurların gerçekleşmesi halimde mahkeme tarafından verilecek olan kararla kişi gaip yani ölü sayılacaktır. Ölüm de hukuken kişiliği sona erdireceği için, gaiplik de kişiliği sona erdirir.

Gaiplik süresi ne kadar?

Gaiplik kararının mahkemece verilebilmesi için, bu karara yönelik menfaati bulunanların mahkemeye taleplerini iletmeleri gerekir. Kişi hakkında son haber tarihi üzerinden 5 yıl ve ölüm tehlikesi üzerinden 1 yıl geçmesi gaiplik kararı almak için şarttır.

İlginizi çekebilecek diğer makalelerimiz.

Bunları da Beğenebilirsiniz

Yorumlar (2)

  • leha akçay 3 yıl ago Cevapla

    Öncelikle merhaba,
    Ben 19 Mayıs Üniversitesi Hukuk 1.sınıf öğrencisiyim aklıma böyle bir şey takıldı yardımcı olursan sevinirim.Depremde meydana gelen kayıplar gaipliğe göre mi yoksa ölüm karinesine bağlı olarak mı karşılanır?

    İsmail ÇAVUŞ 3 yıl ago Cevapla

    Merhaba Leha, 1999 Marmara Depreminde kaybolan kişiler hakkında gaiplik kararı verilmiştir. Ancak şahsi fikrim şu yöndedir, yıkılan bina içerisinde hakkında gaiplik verilmek istenen kişinin olduğu kesi’nkes biliniyorsa ve cesedine ulaşılamıyorsa ölüm karinesine hükmedilmesi gerekmektedir.

Yorum Yazın