İş Kanunu Madde 34

İş Kanunu Madde 34

Ücretin Gününde Ödenmemesi – İş Kanunu Madde 34

İş Kanunu Madde 34 – Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.

Kanun Maddesiyle ilgili Makalemiz: İşçi Alacaklarında Zamanaşımı Ve Faiz


İş Kanunu Madde 34 Yargıtay Kararı


Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Esas: 2007/15548 Karar: 2007/20595

  • İş Kanunu Madde 34
  • Ücretin Gününde Ödenmemesi

Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.

Davalı işveren, davacının işyerinde 9.5.2006, 15.5.2006 ve 16.5.2006 tarihlerinde çalışan makineleri ve üretimi tamamen durdurmak ve 27 arkadaşı ile birlikte topluca bırakmak suretiyle çalışanları kanunsuz direnişe tahrik ve teşvik etmesi nedeni ile iş sözleşmesinin 2822 sayılı İş Kanunu’nun 45 ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II.maddesi gereğince haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece davacının 9.5.2006 tarihinde çalışan makineleri ve üretimi tamamen durdurmak ve 27 arkadaşı ile birlikte işi topluca bırakmak suretiyle çalışanları kanunsuz direnişe tahrik ve teşvik ettiğinin sabit olduğu, feshin haklı ve geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı ve arkadaşlarının ücret ve ikramiye alacakları ödenmediği için iş görmekten kaçındıkları, bu nedenle davalı işverence iş sözleşmelerinin feshedildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda iş görmekten kaçınma hakkının kullanıldığı tarih itibariyle davacının ücret alacağının mevcut olduğu belirtilmiş ise de, ücretin ödenmesi gereken 8.5.2006 günü ile iş görmekten kaçınılan tarih arasında en az 20 günlük süre gecikme şartı gerçekleşmiş değildir. Davacı vekili, Aralık 2005 ve Ocak 2006 aylarına ait ikramiye alacaklarının da eylem tarihi itibariyle ödenmediğini belirtmiştir. Davalı vekili, anılan aylara ait ikramiye alacaklarının ödendiğini, bu hususta ibraname ve ödeme belgelerinin bulunduğunu ileri sürmüştür. İbraname 24.2.2006 tarihli olup, ödemenin 11.2.2006 tarihinde yapıldığını belirtmektedir. Ayrıca her hangi bir miktar ihtiva etmemektedir. Ödeme belgeleri ise Nisan, Mayıs ve Haziran 2006 tarihlerine ait olup, davacının belirttiği ikramiyeleri kapsayıp kapsamadığı belli değildir. Davacı vekili tarafından ödenmediği belirtilen ikramiyelerin ödenip ödenmediği hususu iş görmekten kaçınma hakkının doğumu ile doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle, anılan ikramiyelerin ödenip ödenmediği, ödenmiş ise tarihi kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalı; davacının eyleminin İş Kanunu’nun 34.maddesi kapsamında kalıp kalmadığı ve dolayısıyla geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25. 06.2007gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlginizi çekebilecek diğer makalelerimiz.

Bunları da Beğenebilirsiniz

Henüz Yorum Yok

Yorum Yazın