İşverenin Ücret Ödememesi Halinde İşçilerin Hakları

İşverenin Ücret Ödememesi Halinde İşçilerin Hakları

İşverenin ücret ödememesi, işverenin işçiye emeği karşılığında vermekle yükümlü olduğu bir borcu yerine getirmemesidir. Çalışma hayatının en temel sıkıntılarından birisi, işverenin ücret ödememesi ya da eksik ödemesidir. Bu konuda ise  4857 sayılı İş Kanunu çalışan kişiye birtakım haklar tanımıştır. İşçiye karşı borçlarından biri ve hatta kimine göre en önemlisi işçinin ücretini ödeme borcudur. İşverenin ücret ödememesi durumunda işçinin lehine doğacak birtakım haklar gündeme gelmektedir. 

İşverenin Ödeme Güçsüzlüğüne Düşmesi Halinde İşverenin Ücret Ödememesi

İşverenin ücret ödememesi durumunda işçilerin hakları gündeme gelmektedir.  İş Kanunu madde 24/ II/e’de, işveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmemesi veya ödenmemesi halinde, belirli süreli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi olup olmadığına bakılmaksızın iş sözleşmesinin sürenin bitiminden önce veya bildirim süresinin beklemeksizin feshedilebileceği düzenlenmiştir. Buna göre;

Ücret Garanti Fonu

İşverenin ücret ödememesi, bazı hallerde kasten olmaz. İşsizlik Sigortası Kanununa göre işverenin ödeme güçsüzlüğüne düşmesi sebebiyle işçilerin mağduriyetinin giderilmesi için 3 aylık ödenmeyen ücretlerin karşılanması için Ücret Garanti Fonu oluşturulur. Bu fondan yararlanabilecek işçilerin İşsizlik Sigortası Kanununa tabi sigortalı sayılan kişilerden olmaları gerekmektedir. Kişilerin İş Kanunu tabi olması zorunlu tutulmamış yalnızca İşsizlik Sigortası Kanuna tabi olmaları yeterli sayılmış, buna göre TBK gibi Deniz Kanuna tabi işçiler de İşsizlik Sigortası Kanununa göre sigortalı sayılmaları yeterli olmuştur. Ayrıca işçinin bu fondan yararlanabilmesi için işverenin aczinden önce son bir yıldır onun işyerinde 1 yıldır çalışıyor olma koşulu getirilmiştir. İşsizlik Sigortası Kanuna göre sigortalı sayılmayan işçilerin ücret alacakları için genel hükümlere başvurmaları gerekmektedir. 

Türk Borçlar Kanununa Göre

İşverenin ücret ödememesi halinde Borçlar Kanunu genel hükümlere tabi işçi için, TBK madde 436 hükmüne dayanarak  derhal fesih hakkı bulunmaktadır. Bu durumda işçinin izlemesi gereken yol, İcra İflas Kanunu madde 170-180’e göre işveren aleyhine iflas talebinde bulunmaktır.

İşverenin ücret ödememesi halinde iflas etmiş işverenin alacaklıları arasında, İcra İflas Kanununa göre işverenin işçinin alacağı imtiyazlı alacak olarak ilk sırada düzenlenmiştir. İşverenin ücret ödememesi halinde işçilerin hakları İİK madde 206 uyarınca düzenleme altına alınmıştır. 

İşverenin Ödeme Gücü Olmasına Rağmen İşverenin Ücret Ödememesi

İşverenin ücret ödememesi kasıtlı bir harekete dayanıyorsa para cezası ile cezalandırılacaktır. Bununla beraber işveren, ücretleri ödememekle borcun ifasında imkansızlık durumu ortaya koymuştur. Bu durumun hukuki dayanağını ise İş Kanunu Madde 102 oluşturmaktadır. Bu gibi durumlarda alanında uzman bir iş hukuku avukatından hukuki destek almanız yararınıza olacaktır.

Haklı Nedenle Derhal Fesih

İşveren tarafından işçiye ödenmesi gereken ücretin, kanunda belirtilen usuller ve işçi ile yapılan karşılıklı sözleşmeye uygun olarak hesaplanmamış olması ya da işverenin ücret ödenmemiş olması durumunda, sözleşmenin süresine bakılmaksızın mevcut iş sözleşmesi bildirimin süresi beklenmeden feshedilebilecektir. Burada işçinin haklı nedenle feshi söz konusudur.

Çalışmaktan Kaçınma

İş Kanunu Madde 34 – “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.”

Söz konusu kanun hükmü ile ücreti muaccel hale gelen işçiye 20 gün içinde ücretinin ödenmemesi halinde çalışmaktan kaçınma hakkı tanınmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, kanunda belirtilen mücbir sebebin bulunmaması zorunluluğudur. Eğer mücbir sebep mevcudiyetini koruyor ve işçi ücreti muaccel olmasına rağmen ödenmediğine dayanarak çalışmaktan kaçınıyorsa, bu sefer işverene işçiyi haklı sebeple işten çıkarma hakkı verecektir. İşçinin işten kaçınmasını haklı gösteren kanun maddesine dayanabilmesi için, zorlayıcı nedenin olmaması şarttır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, işçiler çalışmaktan kaçındıkları sürenin ücretini işverenden talep edemezler. Çünkü ortada bir çalışma sonucu doğan hakedişleri bulunamamaktadır.

İlginizi çekebilecek diğer makalelerimiz.

Bunları da Beğenebilirsiniz

Henüz Yorum Yok

Yorum Yazın