Memur Disiplin Soruşturması Aşamaları

memur disiplin soruşturması aşamaları

Memur disiplin soruşturması aşamaları, disiplin suçunun işlenildiğinin öğrenildikten sonra işlemeye başlayan bir kurallar zinciri demektir. Mevcut ve daha sonrası için geçerli olacak düzenli kamu hizmeti, kamu görevlilerince sağlanmaktadır. Kamu hizmetlerinin; aksamaması, devamlılığını koruması, güvende kalması içinse kamu görevlilerinin uyması gereken birtakım kurallar bulunmaktadır. Mevcut olan bu kurallara, kamu görevlilerince uyulmaması sonucunda ise “disiplin suçu” kavramı ortaya çıkmaktadır. Öğretide kullanılan bir diğer tanım ise “Disiplin suçu, memurun görev veya sıfatıyla ilgili kusurlu bir fiilidir”. Bu yazımızda kaleme aldığımız Memur disiplin soruşturması aşamaları da yargı kararlar ve öğretide kabul görmüş görüşlerin çerçevesinde gerçekleşecektir.

Memur Disiplin Soruşturmasının Aşamaları Nelerdir?

Memur disiplin soruşturması aşamalarının temelinde yatan husus olan disiplin suçu, üç temel unsur üzerine inşa edilmiştir. Bu unsurlar; fiil, fiil ve bunu gerçekleştiren görevli memur arasındaki illiyet bağı ve memurun kusuru. İlk öncelik, disiplin suçu oluşmuştur denilebilmesi için disiplin suçunu oluşturan getiren fiil ile bunu meydana getiren memur arasında bir bağ olmalıdır. Bu bağ, memurun bilerek ve isteyerek o fiili yaptığı anlamına gelmektedir. Duru anlatımla, kasti olarak gerçekleşmiştir. Örnek verecek olursak memurun rüşvet alması; kasten, bilerek ve isteyerek yaptığı bir fiildir. Ancak memurun, uyumsuz bir insan olması ya da çok disiplinsiz şekilde çalışma sergilemesi gibi daha soyut kavramlar disiplin suçunun konusunu oluşturmaz ve bu konuda bir soruşturma açılamaz.

Memur disiplin soruşturması aşamalarını oluşturan fiil konusunda açıklık getirmemiz gereken bir diğer nokta ise bu suça konu olan fiillerin, kanunla düzenlenmesinin zorunluluğudur. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu m.125 uyarınca “Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir.”

Örnekleme niteliğinde fiiller sıralanmış ve bu fiillerle ağırlık ve niteliksel olarak benzerlik bulunan fiilleri de disiplin suçunun kapsamında sayılan fiillerin arasına katmıştır. Bu durumda hangi fiilin suç kabul edileceğini belirlerken, kanunda sayılan fiillere ek olarak bu fiillere ağırlık ve niteliksel olarak benzerlik taşıyan fiilleri dikkate almamız gerekmektedir.

Memur Disiplin Soruşturması Aşamaları Sonucunda Verilebilecek Cezalar Nelerdir?

Memur disiplin soruşturması aşamaları sonucunda bir takım cezalar verilecektir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde beş çeşit disiplin cezası öngörülmektedir. En hafif cezadan en ağırına doğru bir sıralamaya tabii tutacak olursak; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezasıdır. İlgili kanunda sıralanan cezalar ve birtakım özel kanunlarca düzenlenen cezalar haricinde herhangi bir suretle farklı bir disiplin cezası verilmesi söz konusu değildir.

Memurun Disiplin Suçunu Gerektirecek Fiili İşlediğinin Öğrenilmesi

Memur disiplin soruşturması aşamaları, açısından başlatılacak bir soruşturmayı başlatma yetkisi disiplin amirine tanınmıştır. Disiplin soruşturması ise, disiplin suçu sayılacak mahiyette bir fiilin işlenmesinin ardından bu fiilin disiplin amirince öğrenilmesi ve beraberinde soruşturmacının görevlendirilmesiyle başlamaktadır. Memur disiplin soruşturması aşamalarının bir tanesi de disiplin amirinin, suça konu olacak fiili veya filleri öğrenmesidir. Bunlar birçok çeşitte olabilmektedir. Bunları özetleyecek olursak; ; İddia, ihbar, şikayet, denetim kapsamında yapılan tespitler, yine denetim sırasında müfettişlerce ortaya çıkarılan hususlar, haber veya topluma hitap eden yayınlarda ortaya çıkan ibareler aracılığı ile disiplin amiri bu disiplin cezası gerektirecek suçları öğrenebilecektir.

Memur disiplin soruşturması aşamalarından bir tanesi de disiplin amirinin, fiilin öğrenilmesinden sonra başlatacağı soruşturmadır. İlgili soruşturma hakkında 657 Sayılı DMK’da açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun’da ise “ Disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiilin işlendiğini öğrenen disiplin amiri yazılı olarak disiplin soruşturması başlatır…” Hükmü ile disiplin amirine soruşturma başlatma yetkisi tanınmaktadır.

Yükseköğretim Kanunu’nun aksine;

Memur disiplin soruşturması aşamaları başka bir kanun olan Genel Kolluğa İlişkin 7068 sayılı Kanun m.14/1’de  “Maiyetinden birinin disiplinsizlik teşkil eden bir fiilini veya mesleğe aykırı tutum ve davranışını herhangi bir şekilde öğrenen disiplin amirleri, olayın araştırılmasının gerektiğine kanaat getirirse bizzat ya da yazılı olarak görevlendireceği soruşturmacılar vasıtasıyla disiplin soruşturması yapar.”  olarak tezahür etmiştir.

Ve 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu m.7 “Maiyetinden birinin disiplinsizlik teşkil edebilecek bir fiilini veya mesleğe aykırı tutum ve davranışını herhangi bir şekilde öğrenen disiplin amirleri, olayın araştırılması gerektiğine kanaat getirirse, yazılı olarak görevlendireceği soruşturmacılar vasıtasıyla ya da şahsen disiplin soruşturması yapar.” Hükümleri uyarınca da disiplin amirlerinin, disiplin suçuna konu olayın araştırılmasına gerek görürlerse soruşturma yapacakları anlaşılmaktadır. Özetleyecek olursak TSK Disiplin Kanunu ve Genel Kolluğa İlişkin Kanun, disiplin amirine bir takdir yetkisi tanımaktadır.

Disiplin Suçunu Gerektiren Fiilin Öğrenilmesinden Sonra Yapılması Gerekenler

Memur disiplin soruşturması aşamalarının bir diğer aşaması ise ilgili fiilin öğrenildikten sonra disiplin amiri tarafından ne yapılacağıdır. Disiplin suçunu oluşturan fiili öğrenen disiplin amiri, ilk etapta soruşturmanın başlatılması yönünde bir irade ortaya koymalıdır. Memur disiplin soruşturması aşamalarının önemli bir aşamasını bu husus teşkil etmektedir. Daha sonrasında bu emir, yetkili makamlarca değerlendirilerek işleme alınacaktır. Disiplin amirince verilen bu soruşturma emri içerisinde, soruşturmaya konu olan fiil veya fiilleri belirtmesi gerekmektedir. Eğer ki soruşturma devam ederken, soruşturma emri içerisinde mevcut bulunan bir fiilden farklı bir suç teşkil eden fiile rastlanırsa bu fiil için ek soruşturma izni alınması gerekmektedir. Ancak fail aynı kaldığı sürece suçun hukuki niteliğinde değişim olursa ek izne ihtiyaç duyulmadan soruşturma devam edecektir.

Disiplin Soruşturmacının Atanması ve Soruşturma Raporu

Memur disiplin soruşturması aşamaları konusunda son aşamayı, atanan soruşturmacının raporu hazırlayıp disiplin amirine vermesi oluşturmaktadır. Disiplin soruşturması sürecini idame eden ve bu soruşturma neticesinde bir rapor hazırlayacak kişi soruşturmacıdır. Soruşturmacının atanması belirli bir usul çerçevesinde gerçekleşmektedir ancak bu usule 657 Sayılı DMK’da bir açıklık getirilmemiştir. Ancak;

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu m.53/A- 1/c “Disiplin amiri soruşturmayı kendisi yapabileceği gibi soruşturmayı yapmak üzere birim içerisinden soruşturmacı veya komisyon görevlendirebilir.”

Genel Kolluğa İlişkin 7068 sayılı Kanun m.14/1 “Maiyetinden birinin disiplinsizlik teşkil eden bir fiilini veya mesleğe aykırı tutum ve davranışını herhangi bir şekilde öğrenen disiplin amirleri, olayın araştırılmasının gerektiğine kanaat getirirse bizzat ya da yazılı olarak görevlendireceği soruşturmacılar vasıtasıyla disiplin soruşturması yapar.”

Hükümleri, soruşturmacının atanması konusuna açıklık getirmektedir. Bu maddeler uyarınca, soruşturmacının atanması bir zorunluluk teşkil etmemekte aksine disiplin amirlerine soruşturmayı yürütme yetkisi tanınmaktadır. Fakat hem soruşturmayı yürüten hem de ceza veren merciinin aynı olmasının hakkaniyete ve tarafsızlık ilkesine gölge düşüreceği göz önünde bulundurulacak olursa bu durum hukuka uygun olmayacaktır.

Eğer ki disiplin amiri soruşturmayı bizatihi yürütecek olursa, soruşturma sonunda verilecek cezaya hükmedemeyecektir. Açıkladığımız sebeplerden ötürü uygulamada, disiplin amirleri daha çok ceza verme yetkilerini kullanmayı tercih etmekte, disiplin soruşturmasını yürütmemekte bir soruşturmacı atamaktadırlar. Disiplin amirleri, soruşturmacıyı atarken takdir yetkilerini kullanmaktadırlar. Bu atama işlemi sırasında soruşturmacıda dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar bulunmaktadır. Bunlar;

  • Tarafsız ve bağımsız olması,
  • Soruşturma yapılacak kişiye göre daha üst ya da ona eşit düzeyde görev ve ünvana sahip olması.

Atanan soruşturmacı, yine görevinden dolayı birtakım yetkilere haizdir. Bunlar;

  • Keşif yapmak,
  • Bilirkişiye başvurmak,
  • İstinabe yapmak,
  • Rapor düzenlemek.

En son soruşturmayı tamamlayan soruşturmacı, hazırladığı raporu disiplin amirine sunar. Disiplin amiri cezanın verilmesinde bu raporu göz önünde bulundurmak zorundadır.

Memurun Savunma Hakkı

Memur disiplin soruşturması aşamaları sona erip nihai karar verilmeden önce memurun savunma hakkı doğacaktır. Mevcut ve daha sonrası için geçerli olacak düzenli kamu hizmeti, kamu görevlilerince sağlanmaktadır. Kamu hizmetlerinin; aksamaması, devamlılığını koruması, güvende kalması içinse kamu görevlilerinin uyması gereken birtakım kurallar bulunmaktadır. Mevcut olan bu kurallara, kamu görevlilerince uyulmaması sonucunda ise “disiplin suçu” kavramı ortaya çıkmaktadır. Bu hususa yazımızın en başında değinmiştik. Disiplin cezaları, memurların özlük haklarına doğrudan bir etkiye sahip olduğu için ceza verilmeden önce memurların savunmasının alınması gerekmektedir. Bu Anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. Anayasa, bu güvenceye istinaden iki farklı madde düzenlemektedir. Bunlar;

Anayasa m.36 “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”

Anayasa m.129 “Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.”

Anayasa’ya ek olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.6/3-a ve m.6/3-b’ de savunma hakkının tanınması zorunluluğunu dile getirmektedir. Hatta Danıştay’ın verdiği bazı kararlarda AİHM’nin belirttiğimiz ilgili maddelerine atıflara da rastlamaktayız. Yine normlar hiyerarşisinde daha alt kademe de olan kanunlarda da savunma hakkı düzenlenmiştir. Örnek verecek olursak;

  • 657 Sayılı DMK m.130 “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez.”
  • 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu m.53/A “soruşturulana, iddialar hakkında savunma imkanı tanınmadan disiplin cezası verilemez.”
  • 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu m.71 “Hakim ve savcılar hakkında, savunmaları alınmadan disiplin cezası verilemez.”
  • Genel Kolluğa İlişkin 7068 sayılı Kanun m.31 “ Disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından savunma alınmadan disiplin cezası verilemez.”

Savunma hakkını özetleyecek olursak, disiplin soruşturması neticesinde verilecek cezanın daha adil olması ve yapılan bu yargılamanın şaibelere yer vermemesi açısından çok önem taşımaktadır. Bu sebeple de hem uluslararası hukuk bağlamında hem de ulusal hukuk bağlamında önemli bir rol üstlenmektedir. Bunların beraberinde memur, eğer baskıya maruz kaldığı için işten uzaklaştırıldığını düşünüyorsa mobbing davası açabilecektir.

Soruşturma Sırasında Memurun Görevden Uzaklaştırılması

Memur disiplin soruşturması aşamaları sonrasında memurun Görevden uzaklaştırması, kamu yararının gerektirdiği hallerde soruşturmanın ve kamu hizmetinin olumsuz etkilenmesini önlemek amacıyla yetkili makamlar tarafından başvurulan idari bir tedbirdir. Soruşturma esnasında memurun görevde kalması birtakım sakıncalar meydana getirebilmektedir. Bu her durumda karşımıza çıkmasa da bazı ağır disiplin suçlarında mevcut olabilmektedir. İşte böyle durumlarda disiplin soruşturması açan yetkili makam, DMK m.137 uyarınca görevden uzaklaştırma kararı alabilmektedir.

Bazı özel durumlarda ise DMK m.139’a göre uzaklaştırma kararı verildikten sonra 10 iş günü içerisinde soruşturma açılmak üzere, disiplin soruşturması açılmadan dahi görevden uzaklaştırma kararı verilebilmektedir. Görevden uzaklaştırma kararını soruşturma başlamadan alan ve bu karardan sonra derhal soruşturma açmayan, tabiri yerindeyse savsaklayan amirlerin; hukuki, cezai ve mali sorumlulukları gündeme gelecektir. Görevden uzaklaştırma ile memurun, birtakım özlük hakları ve aylık gelirinde kesinti meydana getirmektedir.

Sosyal ve ekonomik açıdan kişiyi yıpratabilecek düzeyde bir yaptırım olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Bu nedenle verilecek bir görevden uzaklaştırma kararının, ince elenip sık dokunarak verilmesi isabetli olacaktır. Soruşturma herhangi bir tehlikeye düşmeyecek, soruşturmada bir şaibe meydana gelmeyecek veya delillerin karatılması gibi teknik boyutta sorunlar ortaya çıkmayacaksa, bu tedbire başvurulmaması uygulamadan sık karşılaşılan bir durumdur.

Memurun Disiplin Suçunu Gerektiren Hallerinin Zamanaşımı

Memur disiplin soruşturması aşamalarının işletilmesi ve memura verilen cezanın ardından kamu görevlisi, işlediği iddia edilen her fiilden dolayı bir disiplin soruşturması geçirmez. Bunun başlıca nedeni hukuki güvenlik ilkesidir. Kaldı ki somut bir durum söz konusu olmadan, sadece soyut veya farazi durumlardan dolayı soruşturma açılmasının mümkün olmadığını yukarıda belirtmiştik. Ancak somut olayla karşı karşıya kalındığı ve soruşturma açma zaruretinin doğduğu durumlarda da hiç zaman kaybetmeden soruşturma açılması gerekmektedir. Aksi halde; delillerin kaybolması, alınacak ifadelerde eksiklik veya noksanlıkların belirmesi kaçınılmazdır. Bu sebeptendir ki disiplin hukuku bakımından birtakım zamanaşımı süreleri bulunmaktadır. 657 Sayılı DMK m.127 uyarınca, disiplin suçuna teşkil olan fiillerin meydana geldiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;

  • Aylık kesilmesi, uyarma, kınama ve kademe durdurma cezalarında 1 ay,
  • Memurluktan çıkarma cezasında 6 ay,
  • Her durumda ise eylemin meydana geldiği tarihten itibaren 2 yıl

İçerisinde disiplin soruşturmasına başlanılması gerekmektedir. Bu süreler zamanaşımı süresi olarak nitelendirilir. Ceza vermeye yetkili makam için bu sürelere uymadan verilen her türlü ceza, zaman bakımından yetkisizlik durumunu meydana getirecektir.

Disiplin Suçunda Memurun İtirazı

Memur disiplin soruşturması aşamaları sonucunda verilen karara itiraz etmek mümkündür. Disiplin soruşturması sonucunda alınan karar, hakkında soruşturma açılan memura yazılı olarak tebliğ edilir. 657 Sayılı DMK m.135 uyarınca, disiplin amirleri tarafından verilen; uyarı, aylık kesme, kınama cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı ise yüksek disiplin kuruluna müracaat edilir. İtiraz, ilgiliye yazılı tebliğ yapıldıktan itibaren yedi gün içerisinde yapılmalıdır. Aksi halde yapılan itiraz geçersiz olacak ve disiplin cezası kesinleşecektir. Eğer zamanında bir itiraz gerçekleştirilirse, yetkili makam, itiraz dilekçesinin kendisine ulaştıktan itibaren 30 gün içerisinde kararını vermelidir. Memur disiplin soruşturması aşamalarının işletilmesinden sonra işini kaybeden memur, aynı zamanda işe iade davası açarak hakkını arayabilecektir.

Disiplin amirleri, yapılan itiraz sonucunda; cezayı hafifletebilir, kaldırabilir veya onar yani herhangi bir değişiklikte bulunmaz. Memur açısından, itiraz merciinden herhangi bir olumlu dönüt alınmaması durumunda ise idari yargı yoluna başvuru yolu açıktır. Yargı yolu için ise cezanın verildiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde idare mahkemelerinde dava açılabilmektedir. Memurların açacakları bu dava için uzaman bir idare hukuku avukatından destek almalarını tavsiye etmekteyiz.

DMK m.135/4 “İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.”

657 sayılı DMK, memurluktan çıkarma cezasına karşı herhangi bir itiraz usulü öngörmemiştir. Bu sebeple kanunda bir itiraz yolu belirtilmediği için ilgili memura, yazılı tebliğin yapılaması ile karar kesinleşir. Memurluktan çıkarma cezası için itiraz yolu bulunmamakla birlikte doğrudan idari yargıya gidilmesi gerekmektedir.

Memur Disiplin Soruşturması Aşamaları Hakkında Sık Sorulan Sorular

Memur disiplin soruşturmasının aşamalarını tam anlamıyla anlamak adına aşağıda ziyaretçilerimizden gelen soruları derledik ve cevaplandırdık.

Memur Disiplin Soruşturması Ne kadar Sürede Tamamlanmalı?

Soruşturma, görevlendirme yazısının atanan soruşturmacıya ulaşmasından itibaren 2 ay içerisinde tamamlanmalıdır. Eğer ki kanunen belirlenen bu süre içerisinde soruşturma tamamlanmazsa, atanan soruşturmacı gerekçe belirtmek sureti ile ek süre talep edebilir. Eğer disiplin amiri değerlendirdiği gerekçeyi yeterli ve uygun bulursa ek süre tayin edebilecektir. Ancak ek süre tayin ederken zamanaşımı sürelerini dikkate almak zorundadır.

Soruşturma Yapılmadan Disiplin Cezası Verilebilir Mi?

Disiplin soruşturması yapılmadan kamu görevlisine disiplin cezası uygulanamaz.

Memur Disiplin Soruşturması Ne zaman Açılır?

Kamu kurumları, 657 sayılı Kanunun madde 127 uyarınca, suç teşkil eden fiilin öğrenilmesinden itibaren yer alan hükümler uyarınca, öğrenildiği tarihten itibaren;
→Aylık kesilmesi, uyarma, kınama ve kademe durdurma cezalarında 1 ay,
→Memurluktan çıkarma cezasında 6 ay,
→Her durumda ise eylemin meydana geldiği tarihten itibaren 2 yıl içerisinde soruşturma açılmalı ve cezaya hükmedilmelidir.

İlginizi çekebilecek diğer makalelerimiz.

Bunları da Beğenebilirsiniz

1 Yorum

  • Mehmet Caniklioğlu 2 yıl ago Cevapla

    İsmail Bey, bu tertipli ve kapsayıcı açıklama için teşekkür ederim. Bir soru sormak istiyorum. Soruşturmacı kimleri dinlemekle mükelleftir? Kamu kurumunda görev yapan memur hakkında şikayetçi olan sivil vatandaşın ifadesini alma hakkı var mıdır? Saygılarımı sunuyorum.

Yorum Yazın