Türk Medeni Kanunu Madde 32

Gaiplik Kararı Türk Medeni Kanunu Madde 32

Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.

Yetkili mahkeme, kişinin Türkiye’deki son yerleşim yeri; eğer Türkiye’de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir.


Kanun Maddesiyle ilgili Makale: Gaiplik Kararı Ve Ölüm Karinesi


Gaiplik Kararı Türk Medeni Kanunu Madde 32 Gerekçesi

Maddenin birinci fıkrasında “hakları ölüme muallâk kimselerin talebi” yerine “hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine” ifadesi kullanılmış ve fıkra böylece daha an bir Türkçeyle kaleme alınmıştır.

Yürürlükteki maddenin ikinci fıkrasında yetkili mahkemenin belirlenmesinde son çare olarak “pederinin mukayyet olduğu mahallin hâkimi” öngörülmüştür. Kadın-erkek arasındaki eşitliği zedeleyen hükümlerin Medenî Kanunumuzdan tasfiyesi amacıyla bu hüküm “anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesi” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik sayesinde özellikle evlilik dışı doğan ve anasının nüfusuna kayıtlı olan çocuklar: ile -babası belli olmayan anasının, nüfusuna kayıtlı çocukların gaipliğine karar verilmesinde yetkili mahkemenin ananın kayıtlı bulunduğu yer mahkemesi olduğu açıklanmış olmaktadır.


Gaiplik Kararı Türk Medeni Kanunu Madde 32 (Gaiplik) Yargıtay Kararları

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas: 2018/11269 Karar: 2018/14768

  • Gaiplik Kararı
  • Türk Medeni Kanunu Madde 32

Davacı M.D.’nın, oğlu M.A.D.’nın gaipliğine karar verilmesine ilişkin talebi hakkında Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşen 26.12.2012 gün ve 2011/185 Esas-2012/789 Karar sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.05.2018 gün ve 2018/33551 sayılı yazısında kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Dava, 4721 sayılı TMK 32. maddesine dayalı olarak gaiplik karan verilmesi talebine ilişkindir.


4721 sayılı TMK 32. maddesinde; “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.” hükmü ile aynı Kanunun 35/2. maddesinde, “Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur” hükmü yer almaktadır.


Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; gaipliğine karar verilen M.A.D.’nın 1985 yılının Haziran ayı içerisinde Manavgat Ziraat Bankası’na yatan maaşını
almak için evden ayrıldığı, kendisinden bir daha haber alınamadığı iddia edilmiş, ancak adı geçenin söz konusu bankada hesabının olduğu ve kişinin kayıp olduğu hususunda Cumhuriyet başsavcılığına müracaatta bulunulduğu iddialarının ispatlanamadığı anlaşıldığından, M.A.D.’nın ölümü hakkında kanunda öngörülen “kuvvetli olasılığın varlığı” kanıtlanamamıştır.


Keza, mahkemece gaipliğine karar verilen kişiden en son haber alınan tarih tam olarak tespit edilememiştir. Buna göre, söz konusu hükmün hangi tarihten itibaren sonuç doğuracağı bilinemediğinden, gaibin nüfus kaydına tescil işleminin yapılmasında tereddüt olacaktır. Halbuki hüküm açık, infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde olmalıdır.
Davanın yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı reddine karar verilmesi yerine kabulü usul ve kanuna aykırıdır.


KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK’mn 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA, ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 02.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas: 2018/9579 Karar: 12418

  • Gaiplik Kararı
  • Türk Medeni Kanunu Madde 32

Davacılar Hüseyin Ş, Musa Ş, Gürsel Ş. ve Osman Ş. vekilleri Avukat İsa
Özyiğit tarafından açılan davada, 1944 doğumlu Cemile Ş.’in 40-50 yıl kadar önce ortadan
kaybolduğu ve tüm aramalara rağmen kendisinden haber alınamadığı belirtilerek gaipliğine
karar verilmesinin istenildiği, yapılan yargılama sonucunda davanm kabulüne karar verildiği
anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 32. maddesinde; “Ölüm tehlikesi içinde
kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü
hakkında kuvvetli olasılık varsa, haklan bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine
mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir” hükmü yer almaktadır.


Bu hüküm uyarınca gaiplik kararının verilebilmesi için, kendisinden uzun zamandan
beri haber alınamayan bir kimsenin, ancak ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaipliğine
karar verilebilecektir. Mahkemece, gaipliğine karar verilmesi istenilen Cemile Ş.’den 40-50
yıldır haber alınamadığı tespiti yapılmış ise de bu kişinin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın
varlığı kanıtlanmamıştır. Mahkemece Türk Medenî Kanununun 32. maddesinde öngörülen “ölümü hakkında
kuvvetli olasılık varsa” koşulunu dikkate alınmaksızın adı geçenin gaipliğine ilişkin hüküm
kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.


KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığmın temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak
kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile
dosyamn Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4.
bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 10.05.2018 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.

Bunları da Beğenebilirsiniz

Henüz Yorum Yok

Yorum Yazın